25 Mart 2010 Perşembe

Plörezi

Akciğer zarı iltihabı(Plörezi) genellikle akciğerde verem, emboli ya da apse gibi bir enfeksiyon süreci sonucunda gelişir.

Akciğer zarı iltihabının en kesin tanı yöntemi zar boşluğuna iğneyle girerek (torasentez) burada sıvı bulunup bulunmadığını anlamaktır. Alınan sıvı örneği bulanık ya da irinli olabilir. Son zamanlarda antibiyotik tedavisinin yaygınlaşmasına karşın, bazı olgularda zar boşluğunda biriken irinin cerrahi girişimle konan bir sonda ile boşaltılması gerekebilir. Buna drenaj denir. Yinelenen iğneyle boşaltma işlemleri etkisiz kaldığında ya da akciğer zan boşluğunda keseleşmeler geliştiğinde ge­nellikle drenaja başvurulur.

Akciğer zarı (plevra)
Akciğer zarı ağzı kapalı bir torbaya benzetilebilir. Bir yanı akciğerlere yapışır ve iç katman (viseral plevra) adıyla anılır. Dış katman (parietal plevra) ise gö­ğüs duvarının iç bölümünü döşer. Akciğeri örten iç katmanla göğüs duvarına yapışan dış katman arasında boş bir yank biçiminde uzanan plevra boşluğu bulunur.

Akciğer zarı hastalığı yaş aralığı
Bebeklerde ve gençlerde daha sık olmak üzere akciğer zarı iltihaplanna her yaşta rastlanabilir.’
Akciğer zarı iltihabı ya da zar boşluğuna sıvı toplanması başka bir hasta­lığın habercisi olabilir mi?
Genelde bu konuda en kötü olasılıklan düşünmemek gerekir. Ama özellikle erişkinlerde zar boşluğunda toplanan, akciğer zanna da yayılan bir akciğer tümörüne bağlı olabilir.

Akciğer zarı iltihabı hastaları nasıl beslenmeli
Beslenme özellikle çocuklarda çok iyi düzenlenmelidir. Hastayı fazla zorla­madan yeterli sıvı verilmelidir. Sıvı gerektiğinde damar yoluyla verilebilir, ama yavaş verilmesine, kalp ve dolaşımı fazla yük altında bırakmamasına dik­kat edilmelidir. Aynca kabızlığa karşı lavman yapılmalı ya da müshil etkisin­deki ilaçlar kullanılmalıdır.

Kaplıca tedavisinin faydası var mı?
Evet. Kaplıca ortamı özellikle solunum yollannı yerel olarak etkiler. Böylece iltihabın ortadan kalkmasını kolaylaştırarak artan salgıya bağlı tıkanmayı aça­bilir. Gene de bazı kişileri olumsuz etkileyebileceğinden, kaplıca tedavisi has­tanın özelliklerine göre önerilmelidir.